donderdag, februari 08, 2007

Türkler KKTC’den vazgeçiyor

KK-Haber
DIYARBEKIR, 28/1 2007 — Türk Kara Kuvvetleri komutanı Ilker Başbuğ Kıbrısta yaptığı konuşmada ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurriyetin’den vazgeçecekleri işaretini veriyor. Başbuğ’un konuşması şimdiye kadarki Türk generallerinin konuşmalarından oldukça farklıdır ve Kıbrısın iki toplumdan oluşan tek devlet olabileceğini söylüyor. Başbuğ’un istediği Türk devletinin Kıbrıs’ta garantörlüğü ve Doğu Akdeniz’de silahlı güçler arasındaki dengenin korunmasıdır.
Türk kara kuvvetleri komutanı İlker Başbuğ geçtiğimiz hafta başında Kıbrısa gitmiş ve “Barış 2007 Plan Semineri” sonrasında basına yaptığı açıklamlarda, şimdiye kadar olan tutumlarından farklı konuştu.
Türkler 33 yıllık işgalden sonra ‘garantörlük’ işine razı olduklarını söylüyorlar. Kıbrıs’a ‘sözde’ yardım için giden Türk askeri güçleri, kısa bir süre sonra ‘Kıbrıslı Türkler’ tarafından işgalci olarak görüldüler ve ‘Kıbrıslı Türkler’ yıllarcadır Türk ordusunun Kıbrısı terketmesini istiyor.
İlker Başbuğ katıldığı ‘Barış 2007 Plan Semineri’nde yaptığı konuşmada Türk devletinin isteklerini dile getirdi. Başbuğ konuşmasında şöyle diyor:
"Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyetinin Kuruluş, Garanti ve İttifak antlaşmaları çerçevesinde; Kıbrıs’a karşı tarihi, ahdi ve hukuktan doğan sorumlulukları ve hakları bulunmaktadır.Sorumluluklarımızın başında, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin ve savunulmasının sağlanması gelmektedir. 1960’da bu antlaşmalar imzalandığı zaman ne kadar geçerli ve yürürlükte ise bugün 2007 yılında da aynı şekilde geçerliliktedir ve geçerliliğini de koruyacaktır.Diğer sorumluğumuz ise İttifak Antlaşmasının girişinde de ifade edildiği gibi, Kıbrıs, Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması ve Doğu Akdeniz’deki mevcut dengenin korunması açısından da tarihi, stratejik bir istikrar ve denge rolü oynamaktadır. Bunun hiç bir zaman unutulmaması lazım."
Bu KKCT’nin korunması değil. İlker Başbuğ, Türk devletinin isteği “Kıbrıs Türk halkının güvenliği” ve “Kıbrıs, Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması ve Doğu Akdeniz’deki mevcut dengenin korunması” olarak açıklıyor. Bu Türklerin ‘iki devletli Kıbrıs’tan oldukça farklıdır.
İlker Başbuğ problem’in çözümü konusunda da şöyle diyor:
"Çözüm çalışmalarında, özellikle, iki kesimlilik, Garanti ve İttifak antlaşmalarının delinmeden ve sulandırılmadan korunmasını hiçbir zaman unutmamamız lazım. Eğer bu hususlarda hata yapılırsa, bu hususlara gerekli dikkat verilmezse, kanaatimizce Kıbrıs Türk halkının geleceği ipotek altına alınabilir.
Bu geçmişten alınması gereken, bizce en büyük derstir"
İlker Başbuğ’un konuşmasının Türk devletinin resmi görüşünü yansıtıp yansıtmadığı belli değil. Daha doğrusu Türk devleti bu konuda resmi bir politikaya sahip olamıyor ve yarın başka bir general çıkıp farklı şeyleri söyleyebilir.
Ama Türklerin bütün cephelerde sıkıştıkları bir gerçektir. Avrupa Birliği ile ilişkiler Kıbrıs yüzünden durduruldu, ABD ile ilişkileri berbat, İran ile ilişkileri güvensiz, Rusya ile ilişkileri belirsiz ve en önemlisi Kürt milletine düşman politikasını sürüdüryor.
Türk devletini ”dış güçlere” tavizkar Kürt milletine tehditkar politikası devam ediyor. Türkler; Romlar’a, Ermenilere taviz vererek Kürt milletine karşı savaşmaya çalışıyor olabilir.