Tehdit eden kim?
KK-Haber
DIYARBEKIR, 4/2 2007 — Türk medyası yalan ve yanlış bilgi vermekten başka bir şey bilmez. Hergün Kürt liderlerin ’tehditlerini’ manşetlere çıkarıyor. Türk yetkilileri, hemen hemen her gün ve açık bir şekilde Kürdistan’ın güneyine silahlı müdahalede bulanacaklarını açık açık söylüyorlar. Türk başbakanı, Dışi İşleri bakanı dahil en yetkili kişiler açıklama yapıyor. Açıklamlar bir yana, sınıra 200 000 asker yığdıklarını söylüyorlar ve askeri müdahelenin bu baharda olacağını söylüyorlar. Kürt liderler de ’saldırırlarsa kendimizi savunuruz’ diyorlar ve Türklere göre bu ’Kürtler tehdit ediyor’ oluyor.
Mesud Barzani 2006 yılı içerisinde, Türkler ile ilgili yalnızca bir açıklaması olmuştur
Türkler, kuzey ile güney Kürdistan arasındaki ”sınıra” 200 000 asker yerleştirdikleri zaman ve Türk medyası açık açık askeri yığınağın amacının işgal olduğunu yazdığı zaman, Mesud Barzani (Mayıs 2006) açıklama yaptı ve Türklerin işgal planına karşı savaşacaklarını söyledi. Kürtlerin ilerleme kervanını durdurmaya çalışanlara ’iç problem’ yaratacaklarını söyledi.
Türk medyası kendisini çok zorlamasına rağmen, Barzani’den açıklama bulmuyordu. Barzani’nin Ağostus ayında Suleymaniye’ye yaptığı ziyaret sırasında uydurdular ve tekrar ’Barzani tehdit ediyor’ dediler. Oysa Barzani’nin o zaman herhangi bir açıklaması olmamıştı.
2007 yılı içerisnde de Türklerin sürekli ve hergünkü açıklamalarına karşılık Mesut Barzaninin ayrı yerlerde ve ayrı günlerde, yaptığı konuşmalarda aynı sürece cevap vermiştir.
Bu süreci başlatan ve sürdüren Türklerdir. 2007 yılının savaş yılı olacağını yazan ve ona göre hazırlık yapan Türkler ve Türk ordusudur. Bundan iki yıl önce ’Metal Fırtına’ 2007 yılını işaret ediyordu. Türklerin stratejist ve yazarları, 2007 yılı ile ilgili yüzlerce belki binlerce makale yazdılar. Yazılan ve söylenenlerin %90 Türklerin 2007 de müdahale edeceklerini doğrulayan ve teşvik eden yazılar ve konuşmalardı. Aleni savaş ilanına karşı çıkanlar da ’örtülü savaş’ öneriyor. Bu süreç devam ediyor ve Mesut Barzani bu süreç ile ilgili açıklama yapıyor.
Gerginlik yaratan ve kışkırtıcılık yapan en üst düzeydeki Türk yetkilileridirTayyip Erdoğan’ın birden fazla kere, TV ekranlarında ve gazetecilere, kendi partisinin gurup toplantısında (09-01-2007) açıkça Irak’ın içişlerine müdahale olan açıklamalarda bulundu.
Irak anayasasının öngürdüğü şekilde Kerkük’te referandumu’u kabul etmeyeceklerini söyledi. Kürdistan İdaresi Başkanlığı bürosundan Erdoğan’a yazılı cevap verildi ve kimseinin Irak’ın iç işlerine müdahale etme hakkının olmadığını ve Türklerin zayıf noktalarını unutmamaları gerektiği belirtildi.
Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 2006 ve 2007 yılları içerisinde defalarca Kürdistana ve Irak’a müdahale olan açıklamalarda bulundu ve siyasi jargona uymayan ifadeler kullandı. Kürt liderler cevap vermediler.
Türk Adalet Bakan’ı Cemil Çiçek ancak kendisine yakışır bir dil ile Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’den, söz etmek değil, küfür ettiği zaman da Kürt liderler kendisine cevap vermedi.
Mesud Barzani, son açıklmasında ‘Türkler veya İran bize saldırırsa kendimizi savunuruz’ diyor.
Türk medyası (özellikle Fethullah Gülen’in Zaman Gazetesi ve Erdoğan’a yakın Yeni Şafak Gazatesi) Barzani tehdit ediyor şeklinde yazdılar.
Bunun neresi tehdit?
‘Kendimizi savunuruz’ hangi dilde, hangi akıl ve mantığa göre tehdit oluyor?
Kürt liderlerin ne demesini bekliyorsunuz?
Gelin bizi öldürün, ülkemizin özgürleşen birkaç metresini de işgal edin mi demelerini bekliyorsunuz?
Fakat sadece Kürt liderler değil, Kürt milletinin hemen hemen tümü Kürdistan’ın özgürleşen topraklarını, Kerkük’ü savunmaya hazırdır.
Bundan kuşku duyan, deneyerek hakikatı öğrenebilir.
0 Comments:
Een reactie posten
<< Home